ULUSAL İLETİŞİM AĞI

27 Kasım 2010 Cumartesi

Çocuğunuzla İletişim Sorunlarınızı Çözebilirsiniz Yeter ki İsteyin!

Çocuk sahibi olan ebeveynlerin sıklıkla dile getirdikleri yakınmaların başında “çocuğumla yeterince olumlu yönde iletişim kuramıyorum. Ben ne söylesem sürekli tersini yapmayı tercih ediyor.” şeklindedir. Bu yakınmalar söyleyen açısından doğru olabilir ancak sorun çoğunlukla çocukta değil bizlerdedir. Çünkü çocukla olan sözlü ya da sözsüz iletişimlerimizin çocuk üzerinde nasıl bir etki yaratığının farkında olamayabiliriz.

Bu durumu en aza indirgeyebilmek hatta ortadan kaldırabilmek için çocuklarımızla olan iletişimlerimizde farkında lığımızı artırmamız gerekmektedir. Çünkü farkında olmadan sürekli olarak çocuklarımıza emir cümleleri ile direktifler vermeyi ve o anlık mevcut sorunu en kolaycı yoldan çözümlemeyi tercih edebiliriz. Ancak çocuğumuzu bu davranışa yönelten nedenlerle çok fazla ilgilenmek istemeyiz. Çoğunlukla kullandığımız bu yöntem işe yaramadığı gibi genellikle biz söyler ve yine biz dinlemek zorunda kalırız.

Sürekli olarak çocuklarımıza; ders çalış yoksa..! Bak komşunun çocuğu ne kadar akıllı! Sana bunu yapmaman gerektiğini kaç kere söyledim! Hiç söz dinlemiyorsun! Benim günahım neydi de senin gibi bir çocuğum oldu! Senden bıktım!  Bak son kez söylüyorum benim söylediklerimi yapmazsan seni terk ederim! Dur yapma! Koşma! Düşersin! Yırtarsın! Bir yerine batırırsın! Sakin ol! Zıplama! Elleme! Oynama vb, farkında olmadan temelde onları korumayı amaçlıyormuş gibi gözüken ancak özünde birçok olumsuzluğu da beraberinde getiren ve yarardan daha fazla zararı olan cümleleri söyler dururuz. Sonuçta farkında olmadan bilinçaltımıza yerleşmiş olan bu komut cümleleri niyet ettiğimiz amacımıza çok fazla hizmet etmez ve kısacası aynı yöntemi sürekli deneyerek farklı sonuç peşinde koşar dururuz.

Yukarıdaki olumsuzluk içeren komut cümlelerini yani aynı yöntemi isterseniz her gün bin kez söyleyin sizi ve çocuğunuzu mutsuz etmekten ve ilişkinizi bozmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Şimdi diyeceksiniz ki bu işi bildiğini söyleyen herkes benzer cümleleri kuruyor ve bize akıl vermeye kalkıyor. Öncelikle benim kişisel inancım kimsenin kimseye istemediği sürece çok fazla yardımcı olamayacağı hatta bazı durumlarda hiç yardımcı olamayacağı yönündedir. Yazdıklarımı lütfen sadece bir bilgi paylaşımı olarak algılarsanız sevinirim. Aksi takdirde benim yazdıklarımda benzer emir cümlelerinden farklı olmayacaktır.

Çocuğumuzla ya da çocuklarla olan iletişimimizde de bütün insanlarla olan iletişimin olmazsa olmazı olan dinlemeyi bilmek önemlidir. Bazen bizlerin içini acıtan ve hak etmeyi düşünmediğimiz eleştirilerde ya da kaba davranışlarda bulunabilirler, sabırlı olmak ve sevgi ile yaklaşmak en iyi çözüm olabilir. İlişki kanallarını açık tutmak, ifade etme konusunda sevgiyle ve sabırla davranmak ilişkilerimizde olumlu yönde gelişmeler sağlayabilir.

Çocuğumuzla olan iletişimimizdeki başarı ya da başarısızlık bizlerin ruh hali ile yakından ilişkilidir. Bu gerçeği kabullenme başarısını göstermemiz çocuğumuzla olan iletişim sorunlarımızın çözümünde önemli bir yol kat etmemiz anlamına gelmektedir. Sürekli suçluyu dışarıda arayarak çocuğum suçlu, eşim suçlu, annem babam suçlu, patronum suçlu  diyorsak güzel de nereye kadar?


Kaynak gösterimi: Artan, T., www.0-18.org, Sosyal Hizmet Penceresinden

1 yorum:

  1. Merhaba;
    Yazı için çok teşekkürler. Bugün bir yazı okudum, Özellikle çocuklara karşı korkutma taktiği kullanmak çok yanlışmış. İlgilenenler için linkini paylaşmak istiyorum.

    http://istanbella.com/anne-ve-cocuk/ergenlik/cocugunuza-karsi-korkutma-taktigi-kullanmayin/

    YanıtlaSil