ULUSAL İLETİŞİM AĞI

11 Eylül 2010 Cumartesi

29 Ekim Anlaya ve Anlatabilmek

26 Ekim 2009

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı çocukken sadece içeriğini ve anlamını tam olarak algılamakta zorluk çektiğimiz hatta niye kutladığımızı tam olarak anlayamadığımız, çocukça algılarla çıkarımlarda bulunduğumuz günler olarak aklımızda yer edebilmektedir.  Ancak aradan yıllar geçtikçe ilkokul ardından orta ve yüksek eğitimde anlamını ve önemini daha iyi anlamaya başladığımız bir süreç olarak devam eder. Ardından yıllar geçer ve belli bir olgunluğu ulaşıldığında, kitaplardaki bilgilerin hayattın gerçekleri ile kesiştiği yaşam sahnesinde yaşananları da kavradıkça kurtuluş savaşımızı ve cumhuriyetimizi daha iyi anlar hale gelebilmekteyiz. Bize bırakılan 29 Ekim Cumhuriyet değerlerine derin bir saygı ve sonsuz minnettarlık duymanın yanında böyle onurlu atalara sahip olmak çoğu zaman farkında bile olmadan, insanın kalbine ve ruhuna hüküm edebilmektedir.

 29 Ekim bağımsızlık, özgürlük, emeğe saygı, kendi hakkında kendi kararını verebilme onuruna erişme, gökyüzüne, kırlara, denize ya da herhangi bir anda bulunduğumuz ortamda özgürce nefes alabilmek değil midir? Şehitlikleri gezerken 18, 19 yaşlarındaki gençlerin bizler için özgürlüğümüz için canlarını verdikleri nasıl unutulabilir? Ya da karşılığı nasıl ödenebilir ki? Kim ne söylerse söylesin ya da cumhuriyetin bizlere sağladığı olanaklar ne kadar küçümsenmeye çalışılırsa çalışılsın, yaşanan tarihi gerçeklerin ve şehitlerin manevi ruhlarının önüne geçebilir mi?

Çocuklarımıza 23 Nisanı,  gençlerimize 19 Mayıs bayramlarını armağan eden ve ülkemizi gençlere emanet eden, ülkemizin kurucusu yüce atamızı ve silah arkadaşlarını rahmetle ve saygıyla anmanın yanı sıra, çocuklarımıza “bağımsızlık benim karakterimdi” ya da “ya istiklal ya ölüm” diye manevi ruhunu bize bırakan yüce insana saygı duymaktan başka ne söylenilebilir ki? 29 Ekim sadece bir ülkenin kuruluş günü olabilir mi?  29 Ekim, ilan edildiği günden bugüne doğmuş ve gelecekte de bu topraklarda doğacak olan bütün Türk vatandaşlarının en onurlu ve en paha biçilmez günüdür. Zaman değişir, anlamlar ve kavramlar altüst olabilir, ancak tarih boyunca insanın özgür ve bağımsız yaşama isteği değişmez.

Bağımsızlık, özgürlük ve bilimsel düşünme yeteneği olmayan insanlar diğer insanların metası haline gelir. Ruhlarını ve her şeylerini kaybedebilirler. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı onun için önemlidir. Cesaretin, azmin ve inancın zaferidir. Dünya tarihinde eşi az rastlanan bir efsane değil midir?

Çocuklarımız, gençlerimiz ve bizler dünyada bu onura ve özgürlüğe sahip nadir milletlerden birisi olmanın haklı gururuna sahibiz. Ancak bu yeterlimi tabii ki hayır, gençlerimizi ve çocuklarımızı milli değerlere bağlı, dünyayla barışık, ırk, renk, dil ve din ayrımı gözetmeden kucaklayan ancak bir o kadarda kendilerine bırakılan miraslarına bağlı olarak yetiştirmeliyiz. 29 Ekim bu topraklarda yaşayan ırkı, dili ve dini ne olursa olsun herkesin ortak mirası olmalı ve sahip çıkılmalıdır.

29 Ekim bütün halkımıza ve özellikle çocuklarımıza ruhuyla öğretilmelidir. Hep birlikte nice 29 Ekimlere ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder