ULUSAL İLETİŞİM AĞI

11 Eylül 2010 Cumartesi

Sevgi Dolu Bir Çocuğu Yetiştirebilmenin Yolu Öncelikle Kendinizi Sevmekten Geçer

06 Ekim 2008

Hiçbir şey güzel olamaz sevginin insana verdiği sıcaklık kadar ve hiçbir şey özel olamaz sevginin olağan üstülüğü kadar. Gerçek sevgi yürekten gelir ve karşınızdaki kişiye bir şekilde kendisini hissettirir. Karşılıklı bir huzur ve anlayış meydana gelir, şayet sevgi egodan değil de yürekten gerçek olandan geliyorsa, o sevgi her şeyi var edebilir. Saflığı ve temizliği ile yaşamımızdaki en özel şeydir var olan aslında.

Çocuklarımızla olan ilişkilerimizde de şayet bu sevgiyi içtenlikle yakalayabilirsek sorun çözülmüş demektir. Çocuk anne ve babanın bir kopyası gibidir. Anne ve babayı çok iyi gözlemler. En iyi eğitimi almış bir uzmandan dahi daha akılıca yüreği ile sezer ilişkilerdeki sevgi ya da nefreti ve gözlemler anne babayı ya da diğer ilişkileri ve sonra onları öğrenir ve bir süre sonra size gerisin geri iade etmeye yani yansıtmaya başlar.

Şayet çocuğunuzun davranışlarında bir sorun yoksa gözlerinin içi gülüyorsa sizi dinliyor ve sizde onu dinleyip anlayabiliyorsanız birbirinizi güzellikle var edebiliyorsunuz demektir. Şayet çocuğunuzda aşırı alınganlık, aşırı şiddet, yalan söyleme vb. davranışlar varsa hatta kendini dövüyorsa yani kafasını bir yere vuruyorsa, aşırı saldırgansa lütfen çocuğa değil eşinizle olan ilişkinize bir bakın. Sorun çocukta değil eşinizle olan ilişkinizde olabilir.

Aile Danışma Merkezine gelen bir aile kendileri için değil 4 yaşındaki erkek çocukları için geldiklerini söylüyorlardı. Sorunları ise çocuklarının huzursuzluğu, arkadaşları ile anlaşamaması, kendini yere atarak kafasını yere vurması, sürekli ağlaması, diğer çocuklarla anlaşamaması vb, şikayetleri vardı. Ancak yapılan görüşme sonucu, sorun çocukta değil anne ve baba arasındaki şiddetli geçimsizlikteydi. Çocuğun sevgi eksikliği yaşadığı ortaya çıkmaya başlamış ve anne babanın aile terapisine alınmalarına ve tedavi görmelerine karar verilmişti. Çünkü çocuğun yaptığı sadece anne ve babasının davranışlarına bakarak kendi algılayışıyla olayları yansıtmaktı.

Sonuç olarak şunu söyleyebilirim ki evlilikteki patoloji mutlak surette çocuklara yansımakta ve ileriki süreçte onlarında yaşantısını çıkmaza sokabilmektedir. Eşinizle olan sorunların farkında olamasanız bile, çocuğunuzdaki yansımalar sizi çok rahatsız ediyorsa lütfen bir aile danışmanına müracaat edin o sizi yönlendirecektir.

Unutmayın ki sorunsuz bir hayat ölü olmak gibidir, yaşarken yaşantımızın her alanında sorunlar daima olacaktır. Önemli olan sorunların üstesinden anlayışla ve sevgiyle gelebilmektir. Her ilişkide sorunların olması doğaldır. Ancak önemli olan sorunların farkına varabilmek ve gerekli müdahalelerle sorunu ortadan kaldırabilmektir. Sorunları bazen aile içinde kendi aranızda çözümleyebilirsiniz, bazen de profesyonel yardım almanız gerekebilir. Lütfen aile bireyleri olarak birbirinizi suçlamayın sadece kendinizi eşinizin yerine koyun ve bir an olsun onu anlamaya çalışın, sevgiyi koruyun göreceksiniz ki çocuğunuzda sevgi içinde var olacaktır.

Sevgiyi kendinizden ve çevrenizdeki insanlardan hatta doğadan bile esirgemeyin unutmayın ki sevgi en önemli varoluş farkındalığıdır. Bunu başkası için değil öncelikle kendiniz için var edin ki her şey daha güzel olsun…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder