ULUSAL İLETİŞİM AĞI

10 Eylül 2010 Cuma

Gecekondu Mahallelerinde Sosyal Hizmet Uygulaması

26 Mart 2007

İstatistik verileri büyük şehirlerimizdeki şiddette dayalı olayların hızlı tırmanışının devam edeceğini göstermektedir. Yani suç işleme oranlarında hızlı bir artış, suçsuz ve günahsız insanların mağduriyetinde de doğal olarak hızlı bir yükseliş gözlenecektir. Bunun sonucu olarak da insanlar sokakta yürürken daha tedirgin ve ürkek hale gelebileceklerdir. Her an sokakta ya da evlerinde başlarına ne geleceği kaygısı ve korkusunu yaşayacaklardır.
Ayrıca bilindiği üzere halen büyük şehirlerimize göç devam etmektedir. Yaklaşık 10 milyon insanımızın daha büyük şehirlere göç etmesi beklenmektedir. Mevcut nüfusla başa çıkamayan büyük kentlerimizi daha da zor günler beklemektedir. Yaşanan bütün bu olumsuzluklara rağmen, tabii ki bu konularda çözüm önerileri geliştirmek mümkündür. Bütün sorunları tamamıyla ortadan kaldırmak bugünkü dünya koşullarında hiçbir ülke için mümkün gözükmemektedir, ancak, sorunları azaltmak ya da doğabilecek yeni sosyal sorunların etkisini azaltabilmek tabii ki mümkündür.
Aslında yerel yönetimler kendi il veya ilçe sınırları içerisinde mahalle ölçeğinde sosyal hizmet örgütlenmelerini kurarak bu sorunları en aza indirgeyebilirler. Geçmişte geleneksel aile yapısının üstlenmiş olduğu rol ve sorumluluklar günümüzde büyük şehirlerimizde fonksiyonel olmaktan hızla çıkmaktadır. Geleneksel aile kurumunun üstlenmiş olduğu rol ve sorumlulukları büyük şehirlerimizde kim yerine getirecektir? İnsanları kentsel yaşam içinde uyum sorunları ile baş başa bırakarak, sorunlarını çözmesini beklemek sağlıklı bir yaklaşım mıdır? Genç nüfusa sahip olan ülkemizde eğitimsizlik ve işsizliğin de büyük sorun olduğu göz önüne alınacak olursa gecekondu bölgelerinde yetişen çocuklarımızı yönlendirme ve topluma kazandırma görevini kim yerine getirecektir? Gecekondu bölgelerindeki ailelerin kamu kurumları ile ilişkilerinin sağlanmasında kim yardımcı olacaktır? Aslında benzer soruları çoğaltmak mümkündür ancak, önemli olan hepimizin içinde yaşadığı bu sorunları nasıl çözebileceğimiz noktasına kilitlenebilmektir.
Benzer sosyal sorunları yaşayan birçok gelişmiş ülkede mahalle düzeyinde çözümlerin üretildiğini görmekteyiz. Ülkemizde de bu tür sorunların çözümü için mahallelerde sosyal hizmet birimleri oluşturulmalıdır. Böylece mahalle bazında sosyal sorunlara ve ailelere müdahale edilebilecek ve gerekli danışmanlık hizmeti de sunulmuş olacaktır. Çocukların boş zamanlarını değerlendirmeleri kontrol altına alınarak rehberlik hizmeti verilebilecektir. Bu yöntemle çocukların uyuşturucu, kapkaç, cinsel ihmal ve istismar olaylarında kullanılmaları da önlenebilecektir. Ayrıca, bu çocukların iş ve meslek edinmelerine yönelik hizmetlerde sunulabilecektir. Aile danışmanlık hizmeti verilerek aile bütünlüğüne yardımcı olunabilecektir. Böylece göçle büyük kentlere gelen insanlarımıza yalnız olmadıkları ve her türlü sosyal sorunlarında ihtiyaç duydukları desteğin yerel yönetimlerce sağlanacağı güvencesi de verilerek, kentsel yapıya uyumları daha kolay sağlanabilecektir.
Sonuç olarak sosyal sorunları çözmek ya da önlemek günümüz koşulları içerisinde mümkün gözükmektedir, yeter ki sorunları çözebilmek için gereken cesareti ve özveriyi gösterebilelim. Çünkü bugün çözülmeyen ya da ertelenen sosyal sorunlar gelecekte daha büyük sorunlar olarak karşımıza çıkabilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder