ULUSAL İLETİŞİM AĞI

10 Eylül 2010 Cuma

Koruyucu Aile Uygulaması Nedir?

10 Aralık 2007



Koruyucu aile uygulaması ülkemizde 14 ekim 1993 tarihinde çıkarılan bir yönetmelik ile yasal olarak yürürlüğe girmiştir. Koruyucu aile yönetmeliği 24/ 05/ 1983 tarih ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu’nun 23’üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

Bu yönetmelik ile yuva ve yurtlarımızda kalmakta olan çocuklarımızın, kendi aileleri dışındaki başka ailelerin yanında, yetiştirilebilmelerine olanak sağlanması amaç-lanmaktadır. Yönetmelikte; koruyucu ailenin seçimi, koruyucu aileye verilecek olan çocuğun seçimi, bu işlemin kimler tarafından ve nasıl gerçekleştirilebileceğini belirten yasal düzenlemeler yer almaktadır. Yönetmeliğin 4. maddesinin e bendinde de koruyucu aile kimdir sorusuna yanıt verilmektedir. “Bu Yönetmelikte belirlenen esas ve usullere göre İl Müdürlükleri denetiminde kısa veya uzun süreli, bedelli veya bedelsiz olarak çocuk bakımını üstlenen, çocuğun aile ortamında yaşamını sağlayan, öz anne- baba yerini tutabilecek aileler veya kişileri, ifade eder.” denilmektedir. Yine aynı yönetmeliğin 14. maddesinde ise “Koruyucu aile ve yanına yerleştirilen çocuk, görevli sosyal çalışmacı tarafından düzenli olarak izlenir. Ortaya çıkan sorunların çözümüne yönelik gerekli mesleki çalışmalar yapılır.” ifadesi yer almaktadır.

Bütün bu yasal düzenlemelere rağmen, ülkemizde koruyucu aile olmak isteyen insanların sayısı yok denilebilecek kadar azdır. Koruyucu aile sistemi evlat edinme sisteminden oldukça farklı bir yapıya sahiptir. Evlat edinmek isteyen insanların sayısı, koruyucu aile olmak isteyen insanlardan kat ve kat fazladır. Koruyucu ailede çocuk mahkeme kararı ile değil, sadece komisyon tarafından aileye geçici bir süre için verilmektedir. Evlat edinmeden farklı olarak çocuğun gerçek ailesi ile görüşmesi de sağlanabilmektedir. Ayrıca koruyucu ailenin kendi öz çocukları da bulunabilmektedir. Kısacası koruyucu aile evlat edinilme şartlarına sahip olmayan çocukların aile ortamında yetiştirilebilmelerine olanak sağlayan bir model olarak karşımıza çıkmaktadır. Koruyucu aileler bu hizmetlerinin karşılığı olarak isterlerse bir miktar ücret de alabilmektedirler. Ayrıca çocuğun gereksinmeleri de yine devlet tarafından karşılanabilmektedir.

Bütün bu yasal düzenlemelere rağmen, Koruyucu aile uygulaması ülkemizde yeterince başarılı bir şekilde uygulanamamaktadır. Çünkü bu model yeterince halkımız tarafından benimsenmemiştir. Yani anne ve babası bulunan ancak çeşitli nedenlerle yuva ve yurtlarımızda kalmakta olan çocuklarımızın, koruyucu aile uygulamalarından yeterince yararlandıklarını söylemek mümkün gözükmemektedir.

Sonuç olarak, koruyucu aile modeli ülkemizde, bugüne kadar başarıyla uygulanamamıştır. Ancak bu durumun değiştirilemez olduğu anlamı da çıkarılmamalıdır. Koruyucu aile modelinin topluma daha fazla tanıtılması gerekmektedir. Bu konuda yazılı ve görsel medya yoluyla ailelere gerekli bilgilendirme ve danışmanlık hizmeti verilmelidir. Ayrıca koruyucu ailelerin seçiminde, çocukların öz akrabalarından yararlanılabilmesi daha fazla koruyucu aile sağlanması anlamına gelebilecektir. Böylece daha az çocuğun kurum bakımında kalması sağlanmış olabilecektir.

Unutulmamalıdır ki Kurum Bakımı dışındaki bu tür bakım modellerinin yeterince geliştirilmesi geleceğimiz olan çocukların daha sağlıklı yetiştirilmelerine yardımcı olabilecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder