ULUSAL İLETİŞİM AĞI

10 Eylül 2010 Cuma

Nasıl Bir Sosyal Hizmet Başarı Getirir?

28 Ocak 2008



Sosyal hizmetler toplumların vicdani  sorumluluklarını üstlenen en önemli sosyal kurumlardır. Her toplum var olduğu günden bugüne kadar, kendi sosyal ve ekonomik gelişmişlik düzeyine göre çeşitli sosyal yardımlaşma yöntemleri geliştirmiştir. Ancak sanayileşme ile birlikte, 19. yüzyılın sonu ve özellikle 20. yüzyıldan itibaren sosyal hizmetlerin profesyonel olarak sunulması gerekliliği ortaya çıkmıştır.

Sosyal hizmetler bilimsel olarak özellikle 19. yüzyıldan itibaren batı toplumlarında uygulanmaya başlanılmış ve genel bir kabul görmüştür. Ancak gelişmekte olan ülkelerde ise, halen sosyal hizmetlerin yeterince bilimsel olarak uygulandığını söylemek çok fazla gerçekçi olmayacaktır. Gelişmiş ülkelerde insanlara yapılan ayni ve nakdi yardımların belirli kriterlere göre yapılması söz konusu iken, bunu gelişmekte olan ülkeler için ne yazık ki söyleyebilmek söz konusu değildir.

Sosyal hizmetler sadaka kültürünün dışında, bireyin kişilik haklarını ve onurunu zedelemeden yapılması gereken önemli bir mesleki uygulamadır. Oysa üçüncü dünya ülkelerinde, yardımların hangi kriterlere göre ve ne kadar süre ile yapılacağı çok fazla belirgin değildir. Örneğin; hangi aileye ya da çocuğa ne tür bir sosyal hizmet yaklaşımının uygulanacağının çok iyi belirlenmesi ve müdahalenin de bu doğrultuda yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde iyilik olsun diye yapılan her türlü sosyal yardım ve sosyal hizmetler bize istenilen sonuçları sağlamayabilir.

Ülkemizde de son zamanlarda sosyal hizmetler alanında önemli bir çok yasal düzenlemeler yapılmıştır. Ancak sadece yasal düzenlemeler sosyal sorunları çözmek için yeterli değildir. Çünkü yasalar kadar uygulama da büyük bir önem arz etmektedir. Uygulamanın başarılı olabilmesi için sosyal hizmetler alanında yetişmiş meslek elemanlarının varlığına ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak ülkemizde bu konuda büyük sıkıntılar yaşanmakta ve bu durum hizmet kalitesini olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

Bugün ülkemizdeki sosyal hizmetlerin bulunduğu düzeyi algılayabilmemiz için sosyal göstergelere bakmamız yararlı olacaktır. Örneğin; büyük kentlerimizdeki suç işleme oranlarına, gelir dağılımı düzeyine, toplu konut uygulamalarına, okullarımızda yaşanan şiddet olaylarına, boşanma oranlarına, çalışan ve sokakta yaşayan çocuklara vb.. Bu tür göstergeler bize sosyal ve ekonomik yapımızın  bir yansımasını sunmaktadır.

Şayet toplumsal yapıda olumsuzluklar söz konusu ise, mevcut sosyal hizmet politikaları da yetersiz ve sorunlu demektir. O zaman da mevcut sosyal hizmet politikalarının yeniden ele alınması gerekliliği ortaya çıkmaktadır ki ülkemiz tam bu noktada bulunmaktadır. Ülkemizde de gelişmiş ülkeler düzeyinde profesyonel sosyal hizmet uygulamalarına geçilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde günü birlik politikalarla bağımlı ve yoksul kitleleri hızla çoğaltmış oluruz ki bu da ileriki süreçte sürdürülmesi çok zor bir toplumsal yapının ortaya çıkmasına neden olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder