ULUSAL İLETİŞİM AĞI

12 Eylül 2010 Pazar

Artık Geleceğimize Güvenle Bakabiliriz Çünkü Bütün Çocuk Sorunlarını Çözdük

18 Ocak 2010

Bütün Türkiye sokakta dövülerek,  Haliç köprüsünde ölüme terk edilen beş yaşındaki çocuğun dramını yoğun olarak hisseti. Herkesin her şeyi bildiği güzel ülkemiz insanları, uzaydan yeni gelmiş bu sorun karşısında hayrete düştü ve gece gündüz düşünerek sorunun çözümünü buldu. Mendil satan çocuklara para verilmeyecek ve bu ciddi sorun böylece çözmüş olacak. Sorunu çözmenin rahatlığıyla artık vicdanlarımız rahat olarak uyuyabiliriz.

Çocuklarını dilendirerek geçinen aileler inadına sermayeyi artırmak için çocuk sayısını sekiz ya da ona çıkarmaya çalışırken, ömrünü çalışmakla geçiren kesimde bir ya da iki çocuğa sahip olabilmek için gece gündüz çalışmaya devam etmektedir.  Ülkemizin nüfusunun azalmaması için çocuk politikasında dev adımlar atarak kreş hizmetlerinde özelleştirmeler yaptık. Artık bir çocuğun kreş ücreti 600 ile 1000 TL. civarında çok ucuz olup, bütün çalışanlar çocuklarına gönül rahatlığıyla baktırabilmektedir, demek isterdim ancak üzgünüm. Çocukları için kreş hizmeti satın almak zorunda kalan, çalışan sınıf iki ya da üç çocuğa sahip olmak isterse, aldığı maaşın dışında birkaç iş daha bulup gece gündüz çalışması halinde mutlu olabilir.. Not; Okul dönemi masrafları ise canınız sıkılmasın diye kapsam dışı bırakılmıştır.  Bu da ülkem insanı ve bizlerin yeni bir mucizesi olarak tarihteki yerini alacaktır.

Dilenenlere para vermeyi suç ilan ederek, kreş ve gündüz bakımevi hizmetlerini de özelleştirerek çocuk politikasına yönelik bütün sorunları hallettik!....

İşin şakası bir yana, ağlanacak haldeyiz. Çocuklarımıza yönelik politikalarımız yok denecek kadar az. Yasalar, uluslararası antlaşmalar ve bir sürü prosedür olmasına rağmen, uygulamada hemen hemen hiçbir şey yok gibi. Ailelere temel gelir desteği var mı? Çocuk sahibi çalışan kesim için ücretsiz ya da düşük ücretli belediye ya da kamuya ait kreşler var mı? Yok, çünkü bu iş devletin işi değil!  Haksızlık etmeyelim, çalışan kesime çocuk yardımı yapmaktayız ve bu parayla da aileler istediği özel kreşten hizmet satın alabilmektedir, demek isterdim ama üzgünüm çünkü çocuk parası 30 TL. civarında oldukça düşük bir meblağ.

Toplumun devamlılığını sürdürecek olan çocuklarımızın yetiştirilmesinden hepimiz sorumlu değil miyiz? Belediyeler nerde? Peki, bu çocuklar nasıl yetiştirilecek? Mevcut ekonomik ve sosyal sorunlar eğitimli orta sınıfın çocuk sahibi olmasını önler niteliktedir. Çocuk sahibi olan kesimse, daha çok kırsal kökenli, eğitimsiz kitle değil mi?  Bu durum sokaklar da dilenen, madde kullanan, çeteleşen, şiddet üreten, eğitim olanaklarından ve devlet desteğinden yoksun büyük bir kitlenin ortaya çıkmasına neden olmuyor mu?

Sokakta dilenen ya da mendil satan çocuklara para vermek doğru değil ancak sorunun çözümü bu kadar kolay olabilir mi?  Ailelere yönelik gerekli sosyal hizmet politika ve uygulamaları geliştirilmediği sürece çocukların farklı alanlarda ihmal ve istismarı artarak devam etmeyecek mi?  Para vermeyince sorun bitiyor mu, asıl alınması gereken önlemler nerede?

Çocuklara ve ailelerine yönelik sosyal hizmet politika ve uygulamalarının oluşturulması ve acil olarak uygulanması gerekmektedir. Aşırı çocuk sahibi olan ve çocukları meta olarak kullanan ailelerin eğitilmesi ve aile planlanmasına tabi tutulması sağlanırken, diğer taraftan orta sınıfın çocuk sahibi olabilmesi için gerekli sosyal hizmet politika ve uygulamalarıyla teşvik edilmesi sağlanmalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder