ULUSAL İLETİŞİM AĞI

10 Eylül 2010 Cuma

Geleceği Şekillendirebilmek

21 Mayıs 2007

Ülkemizi hayal ettiğimiz ve özlemini duyduğumuz çağdaş bir toplum haline getirebilmek, çocuklarımızı en iyi şekilde yetiştirebilmemize bağlıdır. Ülkemizde son zamanlarda yaşanan bütün sosyal sorunlara rağmen, önemli bir toplumsal özelliğimiz rahatlıkla bu sorunların üstesinden gelebileceğimiz gerçeğini bize sunmaktadır. Bu gerçek genç bir nüfus yapısına sahip olmamızdır. Çocuk nüfusumuz birçok Avrupa ülkesinin toplam nüfusundan bile fazladır. Bugün ülkemizde 0-18 yaş arasındaki çocuklarımızın ve gençlerimizin toplamı yaklaşık 30 milyon civarındadır.
Ülkemizin sosyal ve ekonomik açıdan gelişmesini, daha iyi ve güzele doğru gitmesini istiyorsak, bunun anahtarı en iyi şekilde eğitim almış genç bir nüfusu oluşturabilmektir. Çünkü günümüzde her alanda yaşanan hızlı gelişmelere belirli bir yaşın üzerindeki insanların uyum sağlayabilmesi oldukça zordur. Ancak çocuk ve gençlerle başarı şansınız yüzde yüze yakındır. Bugün Avrupa birliğinin en önemli sorunlarının başında yaşlılık gelmektedir. Avrupa ülkelerinin birçoğunda nüfus artış hızı durmakla kalmamış doğum oranı toplumu yenileyebilme oranının bile altında seyretmeye başlamıştır.
Bütün veriler göstermektedir ki önümüzdeki 20 yıl içerisinde AB ülkeleri içerisinde en genç ve en eğitimli nüfusa sahip olabilme şansımız bulunmaktadır. Ülkemizde yapılması gerekli olan en önemli şey hızlı bir şekilde eğitime yatırım yapma seferberliği başlatmaktır. Çünkü eğitimli genç bir nüfusa sahip olmayı başarabilirsek, önümüzdeki süreçte yalnız Avrupa Birliğinin değil, bütün Dünyanın en gelişmiş ülkelerden birisi olabilme şansına sahip olabiliriz.
Sadece sorunları tespit üzerinde yoğunlaşmak ve çözüm yolları geliştirememek karamsarlığa ve başarısızlığa yol açabilmektedir. Unutulmamalıdır ki her sorun beraberinde fırsatları da getirmektedir. Olumsuz bir bakış açısıyla bakacak olursak 30 milyon çocuğumuzun eğitimi ve istihdamı ülkemiz açısından önemli bir sorun oluşturmaktadır diyebiliriz. Ancak demografik veriler ışığında Avrupa Birliği ülkelerinin nüfus yapılarına da bakacak olursak, bu durumun önemli bir avantaj yaratabileceği göz ardı edilmemelidir.
Her yıl ulusal bağımsızlığımızın sembolü olarak 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramını kutlamaktayız. M. Kemal Atatürk bu özel günü gençlerimize armağan etmiş ve çağdaş Türkiye’ye kavuşmanın anahtarının gençler olduğunu göstermiştir. Öyleyse bizlere düşen en temel görev de çocuklarımızı ve gençlerimizi dünyadaki en eğitimli insanlar durumuna getirebilmenin çabasını vermektir. Ülke olarak buna inanır ve gereken ilgi ve desteği gösterirsek önümüzdeki 20 yıl içerisinde Türkiye’nin bugünkünden çok çok farklı bir ülke konumuna geleceğini söylemek hayal değil gerçek olacaktır.
Sonuç olarak önümüzdeki süreçte kaçırılmaması gereken büyük bir fırsat bulunmaktadır. Başarılı insanlar ve mutlu bir Türkiye istiyorsak, ülkemiz insanı için yıllık kişi başı 30.000 doların bile üzerinde milli gelir elde etmek istiyorsak, bilgi teknolojisinde öncü olmak istiyorsak, uzay yarışında önlerde olmak istiyorsak ve bütün bunlara ulaşmak istiyorsak anahtarın çocuklarımız ve gençlerimiz  olduğunu lütfen bir kez daha hatırlayalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder