ULUSAL İLETİŞİM AĞI

11 Eylül 2010 Cumartesi

Çocuklar İçin Oyun Alanlarını Var Etmek

06 Nisan 2009

Hangi yaşta olunursa olsun, insanın içinde hep çocuksu bir yan vardır. Baharın kendini hissettirdiği bu günlerde havadaki değişim bitkilere, hayvanlara ve insanlara da olumlu olarak yansıyor. Ancak özellikle büyük kentlerin gecekondu bölgelerinde çocuklar açısından bu durum biraz olumsuz diye düşünüyorum. Çünkü bu güzel havalarda gecekondu bölgelerinde çocukların genelde sokak ortalarında oynamaya çalıştıklarını görürüz.

Çarpık kentleşme beraberinde kentsel plansızlığı ve yeşil alanların katledilmesini de getirmiştir. Bu bölgelerde yeşil alan ve çocuk oyun alanları yok denebilecek kadar azdır. Çocuklar kaldırımlarda ya da araçların park alanlarında oyun oynamaya çalışırlar. Bu ortamlarda çocukların beden ve ruh sağlığını olumsuz olarak etkileyebilen bir döngüyü beraberinde getirebilmektedir.  Sokaktan ya da caddeden geçen araçların çarpma tehlikesi, oyun alanlarının ve oyun gruplarının bulunmaması, çocukları sokaklarda her türlü tehlikeye açık hale getirebilmektedir. Yeşil alan ve oyun alanları neden bu kadar önemli diye düşünebilirsiniz. Çocuklarda stres, şiddet ve uyum sorunlarının rehabilite edilebilmesi açısından yeşil alanlar, oyun alanları ve parklar büyük önem taşımaktadır.

Yaz aylarında bu çocuklar zamanlarının büyük çoğunluğunu sokaklarda geçirmekte ya da televizyonun şiddet içerikli programları ile zamanlarını boşa harcayabilmektedirler. Ayrıca sokak çeteleri, kavgalar, kötü alışkanlıklar ve uyum sorunları da bu sürece eşlik edebilmektedir.

Çok basit gibi görünmesine rağmen oyun alanlarının çocuklarının gelişimi açısından önemi yadsınamaz. Özellikle gecekondu bölgelerinde yerel yönetimlerin her mahalleye bir çocuk ve gençlik merkezi açması ve yine her mahalleye ihtiyaçları ölçüsünde yeşil alan ve oyun alanları oluşturması gençler arasındaki şiddet olaylarını en aza indirgemeye yardımcı olacaktır.

Oyun oynamak, yeşil alanda koşmak, gökyüzüne bakmak, çiçek açan ağaçları görebilmek, salıncağa binmek ve güven içerisinde olmak her çocuğun en doğal hakkı olabilmelidir. Kafeslerde büyümek zorunda bırakılan bazı canlıların stres ve uyum sorunları üzerine birçok bilimsel araştırma yapılmış olduğunu biliyoruz. Aynı şekilde çocuklarında apartman dairelerine ve sokaklara mahkum bırakılması benzer uyum sorunlarına ve bireysel ya da toplu şiddete dönüşebilmektedir. Bizler insanız ve doğanın bir parçasıyız. Sadece çocuklar için değil onların anneleri için, evde kalıpta bir yere çıkamayan özürlüler için ve yaşlılar içinde aynı şekilde yeşil alanların ve uygun yaşam alanlarının oluşturulması gerekmektedir. Çünkü insanın beden ve ruh sağlığı için doğa ve çevre ile uyumu ekmek kadar, su kadar önemlidir.

Sonuç olarak daha mutlu bir toplum ve daha mutlu çocuklar için yerel yönetimlerin her bölgede bu sorunu çözmesi gerekmektedir. Ayrıca gençlik ve çocuk merkezleri ile de bu bölgelerin desteklemesi gerekmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder