ULUSAL İLETİŞİM AĞI

12 Eylül 2010 Pazar

Herkes Sosyal Hizmet Yapabilir mi?

29 Mart 2010

Özellikle 2001 ekonomik krizi sonrası ülkemizde sosyal riskleri önleme kapsamında yoksulluk sorunu ve buna bağlı toplumsal sorunlar üzerinde odaklanmaya başlanılmıştır. Bu dönemde toplumsal sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için Dünya Bankası öncülüğünde sosyal riskleri önleme amacıyla  sosyal yardım ve sosyal hizmet uygulamaları başlatılmıştır.

Bu uygulamalar başlarken bu güne kadar göz ardı edilmiş olan nitelikli sosyal hizmet personeline olan ihtiyaçta kendiliğinden ortaya çıkmıştır. Ülkemizde 1960'larda başlayan sosyal hizmet eğitimi 2002 yılında Başkent Üniversitesinde sosyal hizmetler bölümü açılıncaya kadar tek bölüm olarak varlığını sürdürmüş ve önemi yeterince anlaşılamamıştır. Her hizmet alanında olduğu gibi sosyal hizmetlerde de etkinlik ve verimliliği sağlayabilmenin en önemli yollarından birisi nitelikli personel gereksiniminin karşılanabilmesidir. Oysa, ülkemiz neo-liberal uygulamalara dayalı artan sosyal risklere karşı büyük ölçüde hazırlıksız yakalanmıştır. Örneğin; 1960'lardan günümüze ülkemizde toplam 4.000 kadar sosyal hizmet uzmanı mezun  olmuşken, 9 milyon nüfusa sahip İsveç'te 20.000 kadar sosyal hizmet uzmanı bulunmaktadır.  İsveç'ten daha fazla nüfusa sahip olan 12 milyonluk İstanbul da bugün toplam 300 kadar sosyal hizmet uzmanı sosyal sorunlarla ilgilenmektedir. Bu durumda ülkemizin sosyal hizmet alanındaki gelişmemişliğinin bir başka boyutunu göstermektedir.


2001 ekonomik krizi sonrası meslek elemanlarına olan ihtiyacın hat safhada artması, bu alanda yeni bölümlerin açılmasına yol açmıştır. Bugün on kadar üniversitede sosyal hizmet bölümü bulunmaktadır. Bu durum olumlu bir gelişme olmakla birlikte sosyal hizmet alanında yetişmiş akademik  personelin yetersizliği de bir başka sorun alanını oluşturmaktadır. Meslek elemanı yetersizliğinin yanında  akademisyen açığı da sosyal hizmetler alanında konuya uzaktan yakından ilgi duyan birçok farklı disiplindeki kişilerin bu alanda bilirkişi ve meslek elemanı rolü oynamasına yol açmıştır. Bu ilginç durum sosyal sorunlara yaklaşımda uygulama garipliklerini de beraberinde getirmiştir. Herkesin sosyal inceleme raporu yazma hevesi çocuk, yaşlı, aile ve diğer sosyal sorunlara ilişkin garip sosyal hizmet yaklaşımlarının ortaya çıkmasına  yol açmıştır.


Yaşanan garipliklerden birisi de bu alanda eğitim almamış insanların sosyal hizmet alanında fakülte eğitimi alan insanlardan daha fazla her şeyi bildikleri yönündeki tavır ve davranışlarıdır. Uydurma ve kulaktan dolma sosyal hizmet yaklaşımlarını savunan bu insanların sosyal hizmete gereksinim duyan müracaatçı kesime farkında olmadan vermiş oldukları ihmal ve istismarın boyutları ise araştırılması gereken bir başka sorun alanını oluşturmaktadır.

Örneğin; alana ilişkin hiçbir eğitim almadan bu işi yapmaya hevesli kişilerin denetimi nasıl sağlanacak? Günümüz dünyasında ben yaptım güzel oldu yaklaşımı gerçekçi olabilir mi? Kişiyle, grupla ve aile ile çalışma  konusunda hiçbir alt yapısı olmayan insanların bu işi yapması ne kadar verimli ve sağlıklı olabilir?

Bu durumdan vazife çıkaran bazı kişiler ise madem meslek elemanı yetersiz o zaman hiçbir şey yapmayalı mı diyorsunuz demektedirler. Sosyal hizmet uzmanları tabii ki hiç bir şey yapmayalım demiyorlar. Ancak,  sağlıksız ve işi bilmeyenlere bu işi yaptırmayı da onaylamaları ahlaki olarak onlardan beklenmemelidir.  Hiçbir altyapısı olmayan insanların doğrudan bu alanda çalışması sosyal hizmete gereksinim duyan insanlara özellikle de korunmaya muhtaç çocuklara ve ailelere zarar verebilir. Çünkü çocuk ve aile hakkında verilebilecek  yanlış bir karar bir  yaşamın yok olmasına yada ailenin parçalanmasına yol açabilir.

Burada sosyal hizmete ilişkin unutulmaması gereken nokta ise; sosyal hizmet herkesin yapabileceği ya da sadece üniversitede kitaplar üzerinden öğrenilen bir bilim ve meslek değildir. Bilimsel bilgi ve becerinin yanında alanda uzmanlaşmış meslek elemanlarından usta çırak ilişkisine dayalı olarak öğrenilen uygulamalı bir meslek olduğu unutulmamalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder