ULUSAL İLETİŞİM AĞI

10 Eylül 2010 Cuma

Çocuklarda Ödül ve Ceza

19 Kasım 2007



Bütün toplumlarda olduğu gibi ülkemizde de çocukların yetiştirilmesi en önemli sosyal konulardan birisi olarak sıklıkla gündeme gelmektedir. Çocukların yetiştirilmesinde hangi yöntemlerin uygulanması veya uygulanmaması gerektiği yönünde sürekli bir çatışmanın varlığından da söz edilebilir.

Bu yöntemler içerisinde ilk akla gelen ise ödül ve ceza uygulamasıdır. Çocuk başarılı ise ödüllendirme aksi bir durum söz konusu ise cezalandırma yöntemi tercih edilebilmektedir. Çocuk yetiştirmede ödül ve cezanın en doğru yöntem olduğunu savunan aileler olduğu gibi eğitimciler de bulunabilmektedir. Aslında burada çok fazla yadırganacak bir durumda söz konusu olamayabilir. Çünkü bu insanlar geçmiş yaşam deneyimlerine dayanarak en doğru yaklaşımın bu olduğunu ifade edebilirler.

Ancak böyle bir durumda aileler çocuklarını bilerek ya da bilmeyerek korkutma yoluna gitmektedirler ki bu da sağlıklı bir yaklaşım modeli olarak düşünülmemelidir. Örneğin, derslerinde yeterince başarılı olamayan veya uyumsuz davranış özellikleri gösteren bir çocuğun, bu nedenlerden dolayı cezalandırma yöntemi kullanılarak korkutulması, çocuk üzerinde olumlu etki yerine daha fazla olumsuzluk ve başarısızlık yaratabilir. Çocuklara uygulanan ödül ve ceza yaklaşımı çocuklar üzerinde tepkisel reaksiyonlara neden olabilir. Böyle bir durumda anne ya da babalar çocuklarını cezalandırarak başarılı olmalarını sağlayabileceklerini düşünürlerken, tam tersi bir şekilde çocuklar uyumsuzluk ya da başarısızlıklarını pekiştirerek anne ya da babalarını cezalandırma yoluna gidebilirler.

Çocuklarımızı yetiştirirken onların başarılı olmalarını istiyorsak, öncellikle anne ve baba olarak bir koalisyon içerisinde olmamız gerekmektedir. Ebeveyinlerin çocuklarına yaklaşımlarında birbirleri hakkında olumsuz tavır ve davranışlarda bulunmamaları gerekmektedir. Aile içi ilişkilerin içtenliğe ve güvene dayalı olması, çocuğun her türlü gelişimini ve özellikle emosyonel gelişimini olumlu yönde etkileyecektir. Aile içerisinde çocuk her koşulda kabul görebileceğini içselleştirebilirse, sosyal uyum ve okul başarısı konularında daha az sorunla karşılaşabilir.

Unutulmamalıdır ki korku ve ceza üzerine kurulu olan hiç bir sistem uzun süre varlığını sürdüremez. Varlığını sürdürmesi söz konusu olsa bile yeterince başarılı olamaz. Aile yapısı da bir sistem olarak ele alınacak olursa, aile bireylerinin birbirleri ile olan ilişkilerinde ödül ve cezanın uygulanması düşünülmemelidir. Ödül ve ceza yerine çocuğumuzunda bir birey olduğu üzerine odaklanarak ailemizi daha sağlıklı bir  hale getirebiliriz.

Günümüz toplumlarında bireysel kaygı düzeyinin yüksekliği gözönüne alınacak olursa, çocuklarımızı yetiştirirken ödül ve ceza kavramlarından uzak durmamız gerektiği gerçeğini daha iyi anlayabiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder