ULUSAL İLETİŞİM AĞI

11 Eylül 2010 Cumartesi

Kurum Bakımının Alternatifi Var Mı?

11 Mayıs 2009

Her şey kendi doğallığı içinde güzeldir. Ülkemizde korunma kararı ile yuva ve yurtlarımızda kalmakta olan çocuklarımızın hepsi ailelerinin yanında kalan çoğu çocuktan daha fazla maddi olanağa sahiptir.  Ancak buna rağmen çocukların çok fazla mutlu olduğu söylenemez. Çünkü sevgiyi fabrikasyon olarak herkese veremezsiniz. Sevgi parayla alınamaz ya da profesyonel bir iş olarak da sunulamaz. Çocuğun kendi iç dinamiğinde var olan anne sevgisini yuvada her çocuğa aynı ölçüde verebilmek ise çok fazla gerçekçi değildir.

Yuva ve yurtlara ziyarete gidenler sevgi eksikliğini kolayca gözlemleyebilirler. Çocuklar her ziyaretçiye anne ya da babasıymış gibi yaklaşmakta ve her gördüklerinden sevgi dilenmektedirler. Mevcut koşullarda yuva ve yurt bakımı vazgeçilemez gibi gözükmesine rağmen imkansız diye bir şey yoktur. Mutlak surette bu bakım modellinin yerine aile yanında ve özellikle çocuğun kendi anne babası ya da akrabalarının yanında kalabileceği ortamlar oluşturulmalıdır. İyi bir takip sistemi ile de çocuğu yuva koşullarından daha iyi ortamlarda bakılabilir hale getirebilmek söz konusu olabilir.

İşin doğası gereği sevgi toptan alınamaz ve verilemez. Sevgi bire bir dokunmayı, göz teması kurmayı, karşılıklı sözlü ve sözsüz iletişimin gerçekleştiği ortamlara gereksinim duyar. Yuva ve yurt bakımında, beklide eksik olan en önemli nokta bu olabilir. Herkes aynı yemeği yemek aynı televizyon programını izlemek zorunda kalsa bile aynı anda sevgi ihtiyacını gideremeyebilir. Çocuk ağladığında ya da şımartılmak istediğinde birebir sevgiye ve ilgiye ihtiyaç duyar. Ayrıca her insan gibi çocukta bir yere ve birilerine ait olma duygusunu yaşamak ister.

Yuva ve yurtlarda kalan çocuklara sunulan olanaklar ne kadar iyi olursa olsun, bir ailenin kendi iç dünyasındaki sıcaklığını verebilir mi? Çocuk kendi odasında, kendi mutfağında ve kendi akrabalarıyla olabilmelidir. Mevcut anayasa ve yasalarda yapılabilecek düzenlemelerle bunu mümkün kılmak söz konusu olabilir. Çocuklar anne ve babaları yoksa dahi akrabalarının yanında bakılabilmelidir. Mevcut koşullarda bir çocuğun kurum bakımında devlete maliyeti 1000 TL’nin üzerindedir. Oysa aile ortamında devlet desteği ile bir yerine daha fazla çocuğa ve ailesine maddi olanaklar sağlanılabilir.

Yerel yönetimler mahallerde aile danışma merkezleri, çocuk ve gençlik merkezleri açmalıdır. Her ilçede çocuk takip birimleri oluşturulmalı ve özellikle aile problemleri olan ya da uyum sorunu yaşayan çocuklara ve ailelerine yardımcı olunabilecek merkezler oluşturulmalıdır.

Çocuklarımızı sahipsiz ve yalnız bırakmak geleceğimizi yalnız ve sahipsiz bırakmak olacaktır. Çünkü sorunlarla büyüyen bir çocuk onlarca hatta yüzlerce insanın hayatını da cehenneme çevirebilir.  Toplumsal barışımızı ve huzurumuzu sağlayabilmemizin yolu çocuklarımızı mutlu, kendiyle barışık ve çevresine karşı duyarlı bireyler olarak yetiştirebilmemizden geçmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder