ULUSAL İLETİŞİM AĞI

11 Eylül 2010 Cumartesi

Nasıl Bir Gelecek Çocuklarımızı Bekliyor?

16 Haziran 2008

Önümüzdeki süreçte dünyamızı çok önemli değişim ve dönüşümler beklemektedir. Bu değişim ve dönüşümlerin ana kaynağını ise bilindiği üzere küresel ısınma oluşturmaktadır. Küresel ısınma nasıl oluşuyor diye bir soru akla gelebilir. Küresel ısınma karbon salınımı gazların atmosferde kalın bir tabaka oluşturması sonucu dünya ya güneşten gelen ısının içeriye girip tekrar çıkamaması durumudur. Yani kısacası dünyanın vücut ısısının giderek artması ve hastalanmasıdır diyebiliriz.

Bu durum kutupların erimesine, ormanların yanmasına, zararlı mikrop ve böceklerin çoğalmasına, sağlıklı su kaynaklarının azalmasına, bulaşıcı hastalıkların çoğalmasına ve gıda üretiminde önemli kayıplara yol açabilmektedir. Ayrıca önümüzdeki süreçte iklimde yaşanan değişimler sonucu depremler, su baskınları, susuzluk ve açlık gibi birçok nedenden dolayı yoğun kitlesel ölümlerin ve göçlerin yaşanabileceği ve bununda büyük savaşlara yol açabileceği öngörülmektedir. Küresel ısınmanın olumsuz etkileri sadece yukarıda ifade etmeye çalıştıklarımla tabiî ki sınırlı değildir. Bu gün için bilim adamlarının bilebildiği ancak aynı şekilde bilemediği olağan üstü olumsuz sonuçları da beraberinde getirebilir ve öyle gözüküyor ki şu aşamada geri dönülmesi zor ama imkansız olmayan bir süreç söz konusudur. 

Mevcut durumun sosyal ve ekonomik açıdan yaratabileceği tahribatlar ise insanı şimdiden huzursuz etmeye yeterli gözüküyor. Gelecek nesillere sürdürülebilir bir kalkınma ve çevre bırakmayı başaramasak, bu büyük bir yıkımı da beraberinde getirebilir. Örneğin, kimi bilim adamlarına göre kutupların yön değiştirmesi söz konusu olabilir ki bu da olağan üstü büyük depremler ve sel baskınları anlamına gelmektedir. Böyle bir durumda milyon yada milyarlarca insanın mağdur olmasına hatta yok olmasına sebebiyet verebilir.

Bizler içinde yaşarken beklide birçok şeyin farkına varamıyoruz. Bazı gerçekleri ise yok kabul ederek yaşamayı daha kolay kabullenebiliyoruz. Ancak küresel ısınma şu aşamada dünyadaki en önemli sorunların başında gelmektedir. Bu nedenle Kyoto sözleşmesi ülkemiz tarafından da kabul edilmelidir. Çünkü başka bir dünya ve başka bir geleceğimiz yok.

Bilindiği üzere dünyadaki en yüksek karbon gazı salınımı yapan ülkelerin birçoğu henüz sözleşmeyi imzalamamış durumda. Dünyamız can çekişiyor ve yardım istiyor. Şayet gerekli önlemleri almakta yetkililer (bütün dünyada) geç kalırlarsa, dönüşü olmayan bir cehennem bizleri bekliyor dersek abartmış olmayız.

Sonuç olarak; bizlere düşen görev ise çocuklarımızın geleceği olan doğaya ve dünyaya sahip çıkabilmektir. Hemen aklımıza şu soru gelebilir ben ne yapabilirim ki? Tabii ki bireysel açıdan birçok şey yapabiliriz. Örneğin; Bizler de çevremize daha duyarlı olabilir, daha az araç kullanabilir, olabildiğince çok ağaç dikebilir, daha ısı yalıtımlı olan evlerde yaşamaya, ayrıca geri dönüşümü olan ve doğaya en az zarar veren ürünleri kullanmaya özen gösterebiliriz. Ayrıca çocuklarımızı bu konularda bilgilendirebiliriz. Aksi takdirde her şeyimizi kaybetmek zorunda kalabiliriz. Umarım O günler hiçbir zaman gelmez ancak birçok bilim adamı bu sürecin çoktan başladığını ve geri dönülmesinin bile artık çok zor olduğunu ifade etmektedirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder