ULUSAL İLETİŞİM AĞI

11 Eylül 2010 Cumartesi

Gerçekten Çocuk ve İnsan Hakları Var Mı?

19 Ocak 2009

Bazen insan yaşama dair güzel şeylerle karşılaşınca umut dolar ve her şeyin güzel olabileceği hayali ile mutlu olur. Bazen de kimi olaylar yaşama dair umutları kırar ve derin bir hayal kırıklığı yaşatır. Son iki hafta içerisinde Filistin’de ölen çocuklar başta olmak üzere yaşanan bütün ölümler insan olan herkesi derinden etkilemelidir. Özellikle çocuklar başta olmak üzere insanlar hangi ırktan ve dinden olursa olsun öldürülmemeli ancak, yaşanan bu süreç, insanlığın oluşturduğu bütün yargı ve denetim mekanizmalarının işlerliliğini ve inandırıcılığının sorgulanmasına yol açmaktadır.

Görsel ve yazılı medyaya yansıyan savaş haberlerinin devamı niteliğinde gelişmelerde yaşanmaya devam etmekte ve halen ölümler bütün hızıyla sürmektedir. Ancak, bütün bu olumsuzlukların yanında farklı olumsuz haberler de gelmiyor değil. Örneğin; Suudi Arabistan’ın en büyük dini otoritesi olan baş müftüden tam da çocukların öldürüldüğü bu günlerde bir açıklama geliyor. Açıklamanın özünde ise 10 yaşında kızlar evlenebilirmiş, kızlara haksızlık yapılmamalıymış!... Bu açıklama beni düşündürürken bir habe rde ülkemizden yansıdı medyaya, bu belki de daha kötüydü. Çorum’da 13 yaşındaki bir kıza 9 kişi tecavüz etmiş, kız çocuğunu önüne gelene pazarlamışlar, bu da kesmemiş sapıkları ve bu sefer de 13 yaşındaki kızın diğer arkadaşlarına da benzer uygulamalarda bulunmuşlar ve sonuçta yakalanmışlar.

Yukarıdaki benzer olaylara maruz kalan çocukların savaşta ölen çocuklardan  pek de iyi durumda olduklarını kim söyleyebilir ki? Kimileri Filistin’de savaşta öldürülüyorlar, kimileri burada tecavüze uğrayıp, akıl ve ruh sağlıklarını kaybediyorlar. Kimileri de 10 yaşında küçücük çocukken evlendirilmek zorunda bırakılıyorlar. Çocuklar adına herkes karar veriyor ama ne yazık ki hakkında karar verilenler yani çocuklar ortada yok.

İnsan düşünmeden edemiyor, bu çocuklar uğramış oldukları yıkımlar sonucunda geleceğin sağlıklı nesillerini nasıl oluşturacaklar? Ya da yaşamlarını mutlu ve huzurlu nasıl kılabilirler? 10 yaşında evlendirilecek bir çocuk nasıl okuyabilir ya da nasıl bir gelecek hayal edebilir? Bu yaşanan sürece ilişkin tek şey söylenilebilir diye düşünüyorum. Tek söylenilecek şey akıl tutulmasıdır. Herkes her şeyi çok ama çok iyi bildiğini sanıyor ama kimse bir diğerinin yaşam hakkına ya da vücut bütünlüğüne saygı duymuyor.

Sonuç olarak, bütün bu yaşananların da geçici olduğunu bilmemiz gerekiyor. Ancak, bu çocuklara yazık olmuyor mu? Onları kendi karanlık dünyalarına çekerek yok edenlerin sayısı nedense azalmıyor aksine artıyor. Peki, o zaman insan sormadan edemiyor, nerde insan hakları? Nerde çocuk hakları? Nerde yaşama hakkı? İnsan bu sorulara cevap alamayınca da şu soruyu soruyor kendi kendine, peki bütün bu haklar bizleri kandırmak için mi vardı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder