ULUSAL İLETİŞİM AĞI

10 Eylül 2010 Cuma

Gecekondu Mahallelerinde Çocuk Klüpleri

04 Haziran 2007

Halen devam etmekte olan göç ve gecekondu bölgeleri büyük kentlerimizin en önemli sorunlarından birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Nüfusumuzun yaklaşık olarak %75’i kentlerde yaşamaktadır. Kentlerde yaşayan insanlarımızın büyük çoğunluğu ise gecekondu bölgelerinde bulunmaktadır. Gecekondu bölgelerinde doğum oranlarının daha yüksek olması, bu bölgelerde 0-18 yaş arası çocuklarımıza yönelik daha fazla kamusal hizmetlere gereksinim duyulmasını doğurmaktadır.
Gecekondu bölgelerindeki çocuklarımızın sağlıklı bir şekilde büyüyebilmeleri için yerel yönetimlere de önemli sorumluluklar düşmektedir. Yerel yönetimler her mahallede çocuk klüpleri açarak, bu çocukları sokakta ki her türlü tehlikeye karşı korucu hizmetler sunabilirler. Bu konuda bütün gelişmiş ülkelerde sokak sosyal hizmeti olarak ifade edebileceğimiz bir sosyal hizmet uygulaması bulunmaktadır. Böylece mahalledeki bütün çocukları uyuşturucuya, şiddete, sokak çetelerine vb. karşı koruma ve kollama olanağı mümkün olabilmektedir.
Mahalledeki çocuklar okul dışı boş zamanlarında çocuk kulübü olarak adlandırabileceğimiz bu merkezlere gelerek çeşitli oyunlar oynayabilmekte, sosyal ve psikolojik destek alabilmekte ya da dersleri için yardımlar alabilmektedirler. Çocuklar arasında arkadaşlık ilişkilerinin geliştirilmesi sağlanarak, çocukların birbirlerine yardımcı olabilmeleri sağlanmaktadır. Ayrıca çocuklar gerek aileleri ile ilgili gerekse kendileri ile ilgili bütün sorunlarında bu merkeze gelerek profesyonel yardım alabilmektedirler.
Bizler için çok basit gibi gözüken kimi yerel sosyal hizmet uygulamaları çok başarılı sonuçlar ortaya çıkarabilmektedir. Örneğin, Japonya’da yerel yönetimler kendi belediye sınırları içerisinde 18 yaşını doldurarak yetişkin konumuna gelen çocuklar için yetişkinlik törenleri düzenleyerek gençlere yalnız olmadıkları ve önemsendikleri izlenimini vermektedir. Böylece aileler ve çocukları kendilerini önemsenmiş hissetmekte, ayrıca bölgeye ait olma duygularının gelişmesine de yardımcı olabilmektedir. Çok basit gibi gözüken bu uygulamanın çok güzel sonuçlar doğurduğunu söylememiz mümkün. Bu örnekten de anlaşılacağı gibi gelinen noktada yerel yönetimler yalnızca sorunlu ya da bakıma muhtaç çocukları değil bütün çocukları kapsayan ve önemseyen bir anlayışa sahip olmalıdır.
Yerel yönetimlerde halkın bütün kesimlerinin yönetime katılımının sağlanabilmesi açısından da bu ve benzeri sosyal hizmet uygulamaları oldukça önemlidir. Sonuç olarak ülkemizde de yerel yönetimler, çocuklarımıza yönelik bu tür sosyal hizmet projeleri geliştirerek uygulamalıdır. Özellikle gecekondu bölgelerinde çocuk klüpleri oluşturarak çocukların sağlıklı gelişmelerine önemli katkılarda bulunabilirler. Unutmayalım ki bu tür uygulamalar çocuklarımızın daha mutlu ve eğitimli olmalarına yardımcı olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder