ULUSAL İLETİŞİM AĞI

11 Eylül 2010 Cumartesi

Her Şey Güzel Olacak

01 Aralık 2008

İnsanlığın bir dönüm noktasına geldiğini ve yaşanmakta olan ekonomik krizle hızlanan bu sürecin ileride kurulacak olan daha iyi bir dünyanın ilk adımları olduğuna inanıyorum.

Dünyamız ve insanlık acı çekiyor. Bütün dünyada terör, işsizlik, çevresel felaketler kol geziyor. İnsanlığın bu konuda iki yolu olduğunu düşünüyorum. Bunlardan birincisi dünyayı yaşanmaz hale getirecek doğal yaşamı katledecek, nükleer felaketlerle dolu bir son ya da bunun tam tersi yaşanabilir bir dünya. Hangisinin gerçekleşeceğini kimse bilemiyor ancak her şeyin daha iyi olmasını umut etmekten başka şu aşamada elimizden de başka bir şey gelmiyor.

Herkeste bir mutsuzluk ve huzursuzluk söz konusu, zengin ya da fakir çok fazla bir şey değişmiyor. İnsanlık geldiği noktada umutsuz ve bunalımda gözüküyor.  Çocuklar mutsuz, çocuklar huzursuz ve her şey anlamsızca şiddet dolu.  Sanki bütün insanlık anlaşmışçasına dünyayı yaşanmaz hale getirmek için birlikte hareket ediyor. Şiddetin şiddeti doğurduğunu hala anlayamıyoruz ve hala sadece kendimizi haklı görüyoruz.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen önümüzdeki süreçte dünyada çok şeyin değişeceğini düşünüyorum. Çünkü mevcut sosyal, ekonomik ve iklimsel koşullar her şeyin hızla değişime uğradığını bize gösteriyor. İnsanlık var olduğu günden bugüne şiddeti içgüdüsel olarak yaşamının vazgeçilmezlerinin başında tutu. Ancak ne dünya eski dünya nede teknoloji ve doğal kaynaklar eskisi gibi insanlık ciddi bir dönüm noktasında.

Gelecekte dünya daha yaşanılır bir yer olmak zorunda, aksi takdirde her şeyi kendi ellerimizle yok edebiliriz. Bunun tek yolu beklide sevgiden geçmektedir. “Yaratılanı sevmektir yaratandan ötürü.”

Son birkaç gündür yaşanan terör olayları, toplumsal olaylar, çocuklara ve kadınlara yönelik şiddet ve işlenen suçlardaki artış insanlığın yöneliminde şuursuzlaşmanın hakim olduğunu gösteriyor.

Mevcut göstergeler dünyanın yeni bir yapılanmaya gittiğini söylüyor. Dünyamızda siyasal ve ekonomik olarak yeni yapılanmaların ortaya çıktığını görmekteyiz. Önümüzdeki süreçte yaşanacak dalgalanmalar sonucunda dünyanın tekrar yaşanılabilir bir yer haline gelmeye başladığını görebiliriz. Bu süreçte tabii ki acılar yaşanıyor ve daha da yaşanacak ancak bizlere düşen görev çocuklarımızı mümkün olabildiği kadar şiddetin ve nefretin sarmalından uzak tutabilecek bir bilinçle yetiştirebilmektir.

Geleceğimizi en iyi şekilde var edebilmemizin yolu çocuklarımızı sağlıklı ve sağduyulu birer insan olarak yetiştirebilmemizdir.

Sevgi sevgiyi getirecek ve yeni bir insanlık dünyaya hakim olacaktır. İyilik ve doğruluk her zaman kazanır diyenlerden birisi olarak geleceğe umutla bakıyorum ve her şeyin güzel olacağına inanıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder